Reklamın Başarısı ≠ KPI

Hepimizin bildiği üzere, gerek online, gerek offline mecralarda yapılan her pazarlama aktivitesinin başarısı belli performans kriterleri ile ölçülür. Bu performans kriterlerine kısaca KPI (Key Performance Indicator) denir ve mecradan mecraya farklılık gösterir. Bir mecra için başarı kriteri olabilen bir KPI, diğer mecra için bir başarı göstergesi olmayabilir. Bu, mecranın doğasıyla ve iletişime geçilen hedef kitle ile ilgilidir. Pazarlama iletişimi ve reklam profesyonelleri bunun farkındadır ve bu doğrultuda yaptıkları kampanyaların başarılarını ölçümleyebilmek için farklı KPI’lardan yararlanırlar.

Buraya kadar her şey mükemmel gibi görünse de pek öyle değildir.

Şöyle ki, performans göstergesi olarak kullandığımız KPI’ların bir çoğu aslında bir başarı göstergesi değildir. Sadece jenerik bir başarı göstergesi olarak kabul edildiği için tüm kampanyaların efektifliği bu göstergeler üzerinden gider. Gelin, ne demek istediğimi daha detaylı açıklayayım.

TV ve outdoor gibi konvansiyonel reklam mecralarını ele alalım. Konvansiyonel mecraların etkisi günümüzde tartışmalı olsa da hala popülerliğini koruyor. Çünkü bu mecralar mass market dediğimiz daha geniş bir tüketici kesimine ulaşmaya olanak sağlıyor. Peki bu mecraların performansı nasıl ölçümleniyor?

Temelde erişim ve freakans olmak üzere iki gösterge vardır. Basitçe tanımlamak gerekirse; erişim, reklamın kaç kişiye ulaştığı, frekans ise reklamın gösterim sıklığıdır. Continue reading