Zihnimizi keşfetmeye hazır mısın?

Nöropazarlama ile tüketici kararlarının arkasında yatan gerçekleri keşfederken, Nöroliderlik ile önce kendi zihninizi keşfedecek, sonra da başkalarına liderlik etmesini öğreneceksiniz! Keşfetmeye hazır mısınız?

6 Haziran – Nöropazarlama & Nöroliderlik Eğitimleri

Nöropazarlama Eğitimi
Günümüz pazarlamasında geleneksel pazarlama yöntemleri yetersiz kalabiliyor. Değişen tüketici davranışları ve pazar dinamikleri bizi tüketiciyi daha yakından tanımaya ve satın alma davranışlarını anlamaya yönlendiriyor. Dolayısıyla en temelde beynin çalışma prensipleri ve davranışlara etkisini anlamak pazarlama için önem kazanıyor. Yapılan araştırmalara göre kararlarımızın %95’inin bilinçaltında şekillendiğini biliyoruz. Bu da bize aslında duyguların ve bilinçaltının satın alma kararları üzerinde ne kadar büyük etkisi olduğunu yeterince açıklamakta. Nöropazarlama, pazarlamayı nörobilim bakış açısıyla değerlendirdiği için, tüketici davranışlarını ve zihinsel süreçlerini anlamamıza yardımcı olup daha efektif bir pazarlama iletişimi için yol gösterici olmaktadır. Continue reading

Görünmeyeni görmek

Davranışlarımızın %95’i bilinçaltı seviyede gerçekleşir. Bilinç seviyesi kelimelerden bile yavaş işleyen prosesleri içerir. Dolayısıyla beyin yaptığımız her işi, algıladığımız her mesajı bilinç seviyesinde idrak etmez. Gün içerisinde milyonlarca mesaja maruz kalırız ancak bunların %5’ini bilinç seviyesinde gerçekleştiririz. Onun dışında yaptığımız eylemler bir nevi otomatik pilota bağlanmış gibidir.

Pazarlamacılar ve tüketiciler de birbirlerini bilinçli ve bilinçaltı seviyelerinde etkilerler. Ancak çoğu pazarlamacının yaptığı hata bilinçaltı seviyesine inmekten kaçınmaktır. Bunu bir benzetme ile şekillendirelim. Nasıl ki birbirini tanıyan eşler beklenmedik bir olay karşısında eşlerinin nasıl tepki verebileceğini kestirebiliyorsa bu pazarlamacılar için de geçerlidir. Tüketicisini iyi tanıyan pazarlamacı tüketicisinin gözünden bakabilir ve verecekleri tepkiyi önceden kestirebilir.

Genellikle pazarlama dünyasında kullanılan araştırma methodları bellidir. Birebir derinlemesine görüşmeler, omnibus çalışmaları, anketler vs. tüketicilerin görüşlerini anlamak ve analiz etmek için en sık başvurulan yöntemlerdir. Ancak tüketiciyi anlamak açısından bu bilgiler yeterli değildir. Çünkü çoğu bilgi gizlidir. Bu bilgileri açığa çıkarmak bilinçli ve bilinçaltı süreçleri kapsayan metaforlar aracılığıyla yapılmalıdır. Örneğin, ankette verilen cevaplar çoğu zaman yanıltıcıdır. Çünkü kişinin o anki ruh hali, anketi sorana karşı izlenimi, konumu vs. ankete vereceği cevapları etkiler. Bu nedenle illa bir anket yapılacaksa da sorulan bir psikolog ile birlikte tasarlanmış olması ve gizli bilgileri açığa çıkarmaya yönelik olması gerekmektedir. Bu bağlamda metafor kullanımı oldukça iyi bir yöntemdir ve tüketicinin zihnini kaplayan perdeyi kaldırıp altında yatan temel nedenleri görmemizi sağlar. Böylece pazarlamacılar bu zihinsel süreçleri analiz edip daha iyi bir deneyim sunabilirler. Nöropazarlama da bu sürecin bir parçasıdır. EEG, fMRI, göz izleme gibi tekniklerle gerçekte ifade edilmeyen ancak zihinlerde meydana gelen olaylar keşfedilebilir. Continue reading

Zihnimizin Yazılımı : Kültür

Psikoloji alanında birçok ilke ve başarıya imza atmış profesör Geert Hofstede’e göre kültür; bir grup insan topluluğunu diğer topluluklardan ayıran bir nevi ortak bir zihinsel programlama’dır.

Kişilik nasıl kişiden kişiye farklılık gösterebiliyorsa, kültür de topluluktan topluluğa farklılık göstermektedir. Bu nedenle mecazi bir anlamda diyebiliriz ki, tek beden herkese uymaz. Özellikle pazarlama konusunda buna dikkat etmek gerekmektedir. Diyelim ki global bir şirketsiniz. Şirket olarak hem Çin’e hem de ABD’ye aynı pazarlama stratejisiyle gidiyorsanız bir yerlerde hata yapıyorsunuz demektir. Çünkü iki ülke de kültür, inanç sistemleri, kimlikleri bakımından birbirinden çok farklıdır. Bir topluluk için kabul edilebilir bir olgu, diğer topluluk için kabul edilemez bir durum olabilir. En basit örnekle, siyah bir ülkede yas iken, diğer ülkede mutluluk anlamına gelebilir. Kaldı ki aynı ülke içerisinde bile bazı kültürel farklılıklar yaşanabilmektedir.

Hofstede bir kültürün tercihlerini ve tutumlarını etkileyen şeyleri 6 farklı psikolojik boyut ile açıklamıştır ve buna göre kültürleri de 1 ile 100 arasında PDI denilen bir skorla değerlendirmiştir. Hofstede’in kültür boyutları şunlardır:

  1. Güç Mesafesi
  2. Bireysellik – Kollektiflik
  3. Dişil/Eril Baskınlık
  4. Belirsizlikten Kaçınma
  5. Pragmatizm
  6. Müsamaha – Kısıtlama

Continue reading